Home ASTROLOJİ Satürn ve Terazi Savaş ve Barış

Satürn ve Terazi Savaş ve Barış

by Rafael Zakra

Satürn ve Terazi Savaş ve Barış

Sayfada Neler Var?

Satürn ve Terazi Savaş ve Barış

Soğuk ve kuru doğasıyla yaşamın karşısında olan Satürn tarih içinde onu sınırlayan, sona erdiren, kötülük getiren ve kaderin hoşgörüsüzlüğünün kaynağı olarak görülen rolünden kısıtlamalarıyla kendine yetmeyi öğreten, gerçeğe ayak uydurmayı, varolan potansiyeli somut biçimde gerçekleştirmeyi dayatan, olgunlaştıran, azimli bir öğretmen haline ulaşır. Çıplak gözle görülebilecek en son gezegen olduğundan insan doğasının sınırını gösterdiği gibi, diğer tüm klasik gezegenlerin sonunda güneş ışınlarından en uzakta bulunması sebebiyle karanlığın ve artık gözle görünmeyenin başladığı sınırı belirler. Bu bakımdan kişisel (bilinçli) sistemimizin kolektifin (bilinmeyenin) etkilerine açıldığı bir kapı ya da eşik görevi görür.

devam

Terazi burcu zodyakta insan veya hayvan figürüyle değil de mekanik bir aletle temsil edilen tek burçtur.

Sembolü bir ölçü aleti olan kantar-terazi aletidir. Eski zamanda Mısırlılar için Terazi’nin kantarının önemi büyüktü.

Ölüm zamanı geldiğinde tanrıça Maat bir kefeye kişinin ruhunu diğer kefeye de bir tüy koyardı.

İbre belli belirsiz de sapsa ruh taşıdığı bu ekstra yükü bırakmak amacıyla tekrar hayata dönmek zorundaydı.

devam

Terazi’nin hayattaki ilk hedefi kantarı dengede tutmak ya da ruhları ölümden sonraki alemlerine hazırlamaktı. Terazi burcuna astronomik açıdan yaklaştığımızda da yine bir denge unsuruyla karşılaşırız. Mevsim zodyakında (tropikal zodyak) sonbahar ekinoksu burcu olarak Terazi gece-gündüz eşitliğiyle başlar.

Diğer bir ekinoks burcu olan Koç’tan farkı eşitliği ışığın (gündüzün) egemenliğine doğru bozan Koç’un karşıtı olarak karanlığın (gecenin) egemenliğini başlatmaktadır.

devam

Bu anlamda Koç kolektiften ayrılmak ve kişisel olanı başlatıp geliştirmekle ilgilenirken, Terazi kendini kolektife katmakla ilgilidir. Öncü niteliğiyle ilk adım olarak önce karşısındaki kişiden başlayarak ‘başkası bilinci’ni edinerek ileride grupla, toplumla ilişkilerin gelişeceği diğer bir hava burcu olan Kova’ya zemin hazırlar.

Bu bakımdan kendisiyle karşıdakinin arasındaki ilişkiyi ayarlamak, aydınlığın yanına karanlığı koyarak eşitlik içinde bir arada bulunabilmek peşindedir. Bunu da hakları gözeterek, alma-verme dengesi kurarak, Başak’tan gelen hasat ürününü ölçüp biçerek, herkesin ihtiyacına göre paylaştırarak yapar.

Satürn Terazi’de

Satürn Terazi’de güçlüdür. Güneş’in düşük olduğu, hem karanlığın egemenliğini başlatan hem de bir anlamda tıpkı kendi gibi bir sınırda bulunan Terazi’de keyfi yerindedir. Güneş etrafındaki dönüşünü yaklaşık 29-30 yılda tamamlayan Satürn on iki eşit burca bölünmüş tropik zodyakta her bir burçta 2,5 yıl kalır.

Gerçekliğin, sınırların, yapılandırmanın ve ‘şimdi’ yapılması gerekeni göstermesi bakımından ‘zaman’ın temsilcisi olduğundan, bir burca girdiğinde dünya üzerindeki gerçekliğin ve koşulların yeni deneyimlere göre ayarlandığı, o burcun işaret ettiği koşulları öğrenmek üzere derslerin alınacağı zaman dilimine işaret eder.

Yaşamın tüm yönlerini sembolize eden mevsim burçlarından geçerek her mevsimin doğasına uygun potansiyelleri dünyada gerçekleştirmek, görünür kılmak üzere döngüsünü tamamlar, aynı zamanda ölümle sınırlı insan yaşamında zamanın getirdiği derslerle birlikte yaşlanıp olgunlaşmayı sembolize eder.

devam

Satürn engelleyen, kısan, kristalize eden, daraltan ve büzen bir enerjiyi simgelediğinden, içinde hareket ettiği burcun temsil ettikleri konusunda engellenme, yetersizlik hissetme, bunlara çaba harcayarak ulaşma söz konusudur.

Satürn ileri, geri gidişlerinden sonra en son 21 Temmuz 2010’da bir daha Başak’a dönmemek üzere Terazi’ye girdi, 5 Ekim 2012’e kadar da Terazi’de kalacak.

devam

Bu süre zarfında hayattaki en küçük birimden en büyüğüne (bireysel, toplumsal, ulusal) kadar Terazi’nin koşullarını öğreniyor, onun adaletiyle ve tartısıyla olgunlaşıyor olacağız.

Tabii öncelikle bunların yokluğunu, eksikliğini deneyimleyerek, sonra da onun doğasına uygun somut yapıları kurmak için çabalayarak. Bu dönemde Satürn’ün temsil ettiği kısıtlamaları, zorlukları, dersleri ve kurulacak yapıları Terazi’nin simgelediği her ne varsa milyonlarca dışavurumuyla görüp izleyebiliriz:

devam

Uyum, denge, ölçülülük, dostluk, ilişkiler, evlilikler, işbirlikçiler, ortaklar, hak hukuk konuları, davalar, duruşmalar, avukatlar, mahkemeler, sosyal ilişkiler, sosyal işlevsellik, davetliler, konuklar, güzel sanatlar, kamu ve halkla ilişkiler, arabulucuk, görüşmeler, mukavele ve sözleşmeler, pazarlıklar, uzlaşmalar, müzakereler, müzakereciler diplomasi, diplomatlar, siyaset, nezaket, barış, barış yanlıları, barışçıl politika, ateşkes, ateşkes anlaşmaları, mütareke, ittifak, federasyon, birleşmiş yapılar, mücadele, harp, savaş durumu.

Satürn ve Savaş

En eski zamanlardan edinilen bulgulara göre Satürn’e farklı bir açıdan bakabiliriz.  Asurlular ve Babilliler için Satürn sert ve soğuk bir reis değil, fetheden bir kahramandı. Tanrısal erkek kardeşler olan Satürn ve Mars birer savaş tanrısıydı. Bu göksel uygunluğun bir örneği, arkeologların, savaş tanrısının tapınma merkezi Kish şehrinde yaptıkları kazıda bulunan bir kabartmada gözükür. Her biri bir güneş diskiyle betimlenen Ninurta (Satürn) ve Nergal (Mars) simgeleriyle kuşatılan savaş tanrısının başını gösterir… Ninurta’nın ilk mitolojik rolü, tanrılar adına savaşı sürdüren, fetheden kahramandı. Ninib (veya Ninip) Fıratlıların mücadele tanrısı, özellikle Kronos ve Satürn’le bağlantılıydı.

Bilince Bağlı Gezegensel Etkiler

Astroanaliz İletişim Rafael Zakra
İyilik daima sizinle olsun…

 

İlgili Yazılar

Bir Yorum Yazın