Kadim Astrologlar menfaatlerini bir ilahi bilim olarak gördükleri astrolojiye adamışlardı ve astrolojiyi bir sanat şekilde, astroloğuu da sanatçı olarak tanımlıyorlardı. Bu tanımlamayı Rönesans son devre astrologu olan ingiliz astrolog William Lilly’e kadar uzanan yelpazede çok net görüyoruz.
Şark ve batı düşünce dünyasının en büyük alimlerinden birisi olarak kabul edilen Muhyiddin Arabi astrolojyi de “Alemin sembolik dili” olarak görmekteydi. Arabi’ye göre alemin sembolik dilini bilen aleme arif olup nesneleri okuyabilirdi, çünkü evren “büyük kitap”tı.
Eski dönemlerde astrolojik öngörü, insanı bilgeliğe taşıyan meziyetlerden biri şekilde görülürdü. Cladius Ptolemy’nin dediği gibi “öngörü sahibi bir zihin, göklerin faaliyetine kıymet şimendifer; tıpkı becerikli bir çiftçinin toprağı işleyerek doğaya değer katması gibi…”
Bilgeler astrolojik işaretleri önceden okumanın, menfi etki yaratacağını öngördükleri şeylerden bazılarını engelleyebileceklerini ya da en azından çıkarlarını bunların sonuçlarına ruhsal şekilde hazırlayabileceklerini düşünüyorlardı. Ptolemy’nin fazla güzel anlatım ettiği benzeri “Yıldızların doğasına aşina becerikli bir insan, onların pek fazla etkilerinin önüne geçmeye ve bu etkiler gerçekleşmeden evvela, kendini bunlara hazırlamaya muktedirdir. öngörü gelecekteki olayların sanki şu anda gerçekleşiyorlarmış benzeri deneme edilmelerini sağlayarak, ruhu bir duruma alıştırır, sakinleştirir ve yaşanacakları sükunet ve metanetle karşılamaya hazırlar.”
Erhard Ratdolt’un 1491 yılı basımında yer sektör Bonatti’nin Liber Astronomiae’sine giriş yazısı bize, eski bilge astrologların astrolojiye bakış açılarını çok iyi özetliyor: “Gökyüzünü, yeryüzünü ve içlerindeki her şeyi yaratan, her şeye sağlamlık kazandıran ve her şeyi kişinin hizmetine sunan, gökyüzünü yıldızlarla süsleyen ve fer saçan cisimlerin faziletleriyle onların aşağısındaki her şeyi düzene sokan ve yöneten ve tıpkı şekilde insana da yol işaret eden O’nun ötesinde bir öteki Tanrı yoktur.
O akıllı ruhları öteki tüm canlılardan üstün kılmıştır ki her şey onlara hizmet etsin; ve bu akıllı varlıkların diğerlerinden ayrıcalıklı şekilde bilmesini ve anlamasını sağlamıştır; onlara üstün gök cisimlerinin hareketlerini ve bunların manalarını sergilemiştir; gökyüzünü akıllı varlıklar adına bir parşömen gibi yaymıştır ki, iletişime geçen ve ilahi bilgeliği açığa çıkaran gökyüzünde ve gökyüzü aracılığıyla yalnızca geçmişi ve ya bugünü ayrım etmekle kalmasınlar, gelecekte olacak olan olaylara karşı önlemlerini de alabilsinler, öngörüde bulunabilsinler ve bunlardan bahsedebilsinler.”