Var olmak demektir koç burcunun ana özelliği – Koç`un ana eması budur. Koç evrene savaşçı ruhu, canlılık ve hayatta kalma güdüsü ile silahlanmış olarak gelir.Her türlü yıldırmaya, pürüze ve kuşkuya karşın istek ve iradenin üstün gelebilmesi yeteneğini temsil eder.
Dürüstlük, didişmecilik, heveslilik, bağımsızlık ve cesaret Koç`un
kaynaklarıdır. Boş teorilere kafa yormayan, gereksiz duygusal inceliklerle
vakit harcamayan, dışa dönük bir idealisttir.
Gelişimsel hedefleri; yaratmak, yenilikler ortaya koymak, ilerlemeyi,
öncülük etmeyi sağlayacak değişimi üretmektir. Stratejisi derhal eyleme
geçmektir. Koç tecrübesi yaşayan kişinin devamlı hissettiği “şu an”
düşüncesidir.
Geçmişe dair bir kaygı taşımaz. Geleceğin neler getireceği ile
ilgilenmez, nedeni ise ati henüz yoktur. ürettiği fazla sayıda düşünceyi
uygulamakta gösterdiği isteklilik Koç`un sabırsızlığını ortaya çıkartır. Bu
sabırsızlık Koç`un gölgesini oluşturur.
Hevesini kaybettiği anda yeni bir
projeye yönelir. fakat ateş ettikten sonra nişan alma eğilimi itibarıyla
girişimlerini ve projelerini sonuçlandırma olasılığı düşük olur. Kaynağı
olan cesaret ve mücadeleyi yaşamdaki amacını gerçekleştırmek adına
kullanamazsa ateşliliğini ilgisiz bir amaca yöneltip işe yaramaz bir hale
gelebilir.
örenmesi gereken; doyum için sabretmek, hiçbir menfaat gözetmeden yaratmak ve
gelişimine destekçi gerilimlerden kaçmamaktır.
BOğA
Huzuru bulabilmek ve onu korumak – Boğa`nın hedefi budur. Dinginlik. Sınırsız bir karmaşıklık arasında yine de sade olmak. Kavranamayacak kadar derinliğe sahip olmak, fakat bunun üstünde konuşmaya gereksinim duymamak.
Karmaşıklıktan şüphe duymak Boğa`nın kaynağıdır. içgüdüsel bir şekilde,
kendi sessizliği ve sadeliğini bulabileceği ortamları arar. Sabit bir meslek.
itimat veren birliktelikler ağı. sonsuz bir pratiklikle kozasını örer. doğal
olarak denge, güvenlik ve huzur sunan herhangi bir şeye ilgi duyar.
Boğa`nın stratejisi ebedi sadeleştirmedir. Varoluşa ait melodramlar yoktur.
sırf hayatın özüyle -sağlık, gerçek, aşk ve sessizlikle- başbaşa kalana
kadar ve buna sevgiyle karışık saygı duygusuyla yaklaşana kadar yaşamın
yavaş yavaş azalması bulunur.
Boğa`nın gölgesi iç huzuru dışsal güvenceyle karıştırmaktır. aslında içsel
güvenceden doğan huzuru aramasına rağmen, bunun dış dünyada yansıması olan,
nakit, varlıklar ve insanlararası deneyimsel-dengeyi saplantı durumuna
getirebilir. Bu yüzden inatçı, materyalist, gündelik düzenini bozma korkusuyla
kendini sorundan patlatan bir tanesi haline gelebilir. Güvence zihinsel düzeyde
de bir hareketsizliğe dönüşebilir. inatçılığı ve irade gücü benzeri kaynaklar
gölge olarak esnek olmamayı, deneyimlere dar kalıplar içinde, düş gücünden
yoksun tepkiler vermeyi doğurur.
öğrenmesi gereken; harekete ve değişime gönüllü olmak, gelişme için esnek
olabilmektir.
iKiZLER
Hayret duygusuna erişmek – ikizler`in hedefi budur. ikizler algılamak ve kendisini gözlemle tıka basa doldurmak adına doğmuştur. Her süre devinim halinde bulunmalıdır. Uyanık bir us ikizler`in temelidir.
Merak, yerinde duramamak, bunlar ikizler`in kaynaklarıdır. Fiziksel
canlılığı akılda da sürer, bu da ona bir diğer kaynak kolaylaştırır: öğrenme,
anlama yeteneği. Bu süratli zihinsel faaliyetler yargı ve mantık gücüne sahip
olmaya yönelik değildir. ham algılamaya yöneliktir. Düşünmek değil, görmek
ciddi bir şeydir. sırf dünyaya şahit olmak ister.
ikizler`in ana stratejisi deneyimdir. aynı anda aniden çok yaşam yaşamak
onu tembellikten irak miktar. başka şahısların deneyimlerinden öğrenmek için
dinler. Açık fikirli ve şaşırmaya gönüllüdür.
Bilgiyi toplar, bağlantılar kurar ve yayar.
ikizler`in sürecinin çok fazla hızlanması onun gölgesidir. Bu süreç
yüzeysellikle sonuçlanabilir. Tatsız gerçeklerle yüzyüze gelmeye zorlanırsa
bilgiyi tekrar yapılandırabilir. bununla beraber çok yayılma, dağılma, sinirlilik
ve her şeyin devamlı krize dönüştüğü, anlamsız, heyecanlı ve kararsız hayat
tarzı da söz konusudur. aşırı yorulmak, derinlikten yoksunluk ve nihayet
duygusal tükenme yaşayabilir.
öğrenmesi gereken; durup biraz soluk almak, sırf “akıl bilgisi” ile
yetinmeden gönülden bir katılımda bulunmaktır.
YENGEç
Kusursuz duyarlılık – Yengeç`in hedefi budur.
Her ayrıntıyı hissetmek, hayatın uyumsuzluğunu görmek, her şeye karşın
ömrümüzün sunduğu her şeyi sevmek, kabullenmek ve ona güvenmek. tüm bunlar
Yengeç`in konularıdır.
Duyguların lisanını fazla akıcı bir biçimde konuşması, iç dünyasının
zenginliği Yengeç`in kaynaklarıdır. Yengeç`te, subjektiflik ve duygusal
yoğunluk sonuna kadar açıktır. Stratejisi korunmaktır. Yengeç kabuğunda
saklanıp ve ya içine kapanıp güç toplayarak bu iç süreçlerini korumak
mecburiyetindedir. şefkat ve ilgi Yengeç`in kendini koruma güdüsünden daha güçlü
özellikleridir.
Anaçlık, koruyucu olmak, destekçi olmak sevginin güvenli bir çeşididir.
Radikal bir kendini koruma, güvenli sevgi önceleri iyidir, ama bir zaman
sonra Yengeç`in cesaretini toplayarak kabuğundan çıkması -başka bir deyişle,
gerçekten sevme cesaretini bulması- lazımdır. Böyle olduğunda aktif olarak
dünyayla bütünleşir. önce kendi ruhunun sisli diyarlarını araştırmak adına
kullanmak gereken incelikli bakım sürecini -iyileştirici, destekçi ve
rahatlatıcı rollerini- dünyaya aktarır.
Anaçlık Yengeç`in en yüksek anlatım biçimi -tıpkı sürede gölgesidir. ilişkide
bulunduğu insanlardaki hassasiyeti ve kederi kendine çekerek onların
menfaatlerini güvende hissetmelerini olanaklı kılar. üstlendiği annelik rolünün
neticesinde kendisini, gereksinimlerini ve fırtınalı iç dünyasını affedicilik
ve anlayışlılık perdesi ile örtebilir. öteki yandan güvenlik için
geliştirdiği savunmalar gelişiminin önünü keser.
öğrenmesi gereken; kabuğundan sıyrılmak, açılabilmek, güvenmek ve sevgi için
riske girmektir.
ASLAN
Kendini ifade etmek – Aslan`ın hedefi budur. içsel durumunun dışsal sembollerini yaratmak. Sıcak, özgüvenli ve kendini ifade eden bir tarzda dünyaya ait olduğunu hissetmek Aslan`ın konularıdır. Yaratıcılık, tiyatrosallık, yaşam şevki: sevgi ve zevk toplayan bir performansın tüm unsurları Aslan`ın kaynaklarını oluşturur.
Bütün geleneksel yaratıcılık alanları Aslan`ın içsel dünyasını dışarı çıkarma kanallarıdır.
Oyunculuk, dans, hikaye anlatma, övgü alışverişi, hepsi de Aslan`ın
patikasında bulunur. Aslan dolaysız bir yaratıcı kulvar seçtiğinde daha iyi
parlar. Sahnede olmak, dikkat çekmek adına güçlü bir arzu söz meselesidir.
Stratejisi içtenlik ve tehlike alabilmektir. Kendimizi bu stratejilere göre
ortaya koyar -ve bunun adına alkışlanırsak- kendimizi güvenli, dünyadaki
yerimiz konusunda müspet hissediyoruz. hayat bize daha dostça ve zevkli gelir.
Bu Aslan`ın gelişimidir.
Aslan`ın gölgesi riski göze alıp kendini ortaya koyduğunda ve
alkışlanmadığında ortaya çıkar.
Bu durumda Aslan içine kapanır ve bir daha asla riske girmez. bireylerin
onayını alma arzusuyla kendisine aksi düşse de “insanları memnun etme” ve
gösteri krizine kapılabilir. içine kapanma, çoğunlukta kibire ve egomaniye
yol açar. ikinci halde ise gösteri hiç bir amaca hizmet etmeyen bir
patırtıya dönüşür. Duygusal ilişkilerinde gururu onu pratik bir şekilde
sevgiyi istemekten alıkoyabilir. Arzuladığı ilgi ve onayı görmezse kalbi
kadar gururu da yaralanır.
öğrenmesi gereken; kendi iç süreçleriyle ilgili somut kanıtları, dürüst,
yaratıcı, hesapsız bir biçimde ortaya koymak. Onaylanmaktan müstakil itimat
duygusunu geliştirmektir.
BAşAK
Kusursuzluk – Başak`ın hedefi budur. Kendi potansiyellerinin en üst, en arıtılmış düzeyine çıkmaktır. Hangi doruğa ulaşırsa ulaşsın hedefi daha yukarıdır. Saflık, doyum, mana içerme, kolay değil işler ve ulaşılması zordur hedefler Başak`ın konularıdır.
Başak`ın ana kaynağı şahsi dönüşüme (transformasyona) duyduğu açlık ve
mükemmellik duygusudur.
Gerçeklerle ilgili kılı kırk yaran, vicdanlı bir dürüstlüğü vardır. Mükemmel
ile gerçek arasındaki gerilim Başak`ın büyümesini hızlandırır, yönlendirir
ve onu değişime zorlar. Asla halinden memnun, kayıtsız değildir.
Repertuarında tembellik yer almaz. şahsi önemini abartmaya karşı kendini
sigortalamış olması onu mütevazi yapar. Stratejisi hizmettir. Başak
kendisine içsel olarak bir göz atar, parlatılabilecek özelliklerini bulur ve
pragmatik gerçekçiliğiyle metodlar bularak bunları dünyaya sunar. itina, dikkat
ve sabır gerektiren işler, mesuliyet duygusu, kişilere hizmet Başak`a çok
naturel gelir.
Gölgesi kaynağı olan kusursuzluk anlayışının çarpıtılmasıyla ortaya çıkan
sakatlayıcı ve yok edici öz eleştiridir. Bunu dış dünyaya eleştiricilik,
alaycılık ve çevresindeki herhangi bir şeye (yada her şeye) olumsuz bakarak
yansıtabilir.
öğrenmesi gereken; kendisini affetmektir. Kendisini yargılama kapasitesini
kendisini bulunduğu gibi kabullenerek törpülemelidir. aksi taktirde, sıkıcı bir
kuşku ve kendini kısıtlama çizgisine gider. içsel bir eksikliğini özverili
davranarak saklama duygusundan kurtulmalıdır. Detaylarda kaybolmadan bütünü
görebilmesi için gerekli ile gereksizi ayırmasını öğrenmesi şarttır.
TERAZi
Ahenk – Terazi`nin hedefi budur.
Her sıhhatli Terazi davranışının altında -şuurlu ve ya şuursuz-
sakinleşmek amacı yatar. Gerilimi atmak, ortayı bulabilmek, sinirleri
yatıştırmak adına Terazi adım adım amaca doğru harekete geçer.
Terazi`nin kaynağı paradoks ve ikileme karşı yüksek toleransıdır. bütün
bütünlerin birbirini tamamlayan yarımlardan oluştuğunun farkında
olmasıdır. Terazi her konunun iki tarafını de tartar. zıt felsefeler,
karşıt tercihler – hepsini kabul eder. Ortayı arar ve dengeyi orada bulur.
ilişkiler bu burcun kendisini geliştirdiği alanlardır. Bu alandaki
stratejisi kibarlıktır. Kibarlık bir başkasını nasıl etkilediğimizin
algısıyla azda olsa hareketlerimizi ayarlama kabiliyetidir veTerazi bu hünerle
doludur. Kaynaklarının ve stratejilerinin çarpıtılmasıyla Terazi`nin gölge
yönü ortaya menfaat. us uçsuz bucaksızdır, iki olasılığı barındırabilir.
fakat yaşam daha dar kapsamlıdır. Terazi, günlük hayatta yol ayırımına
geldiginde seçim yapmak zorunda kalır. ikileme olan hoşgörüsü renksizliğe ve
kararsızlığa dönüşebilir. Nezaket sığ yüzeyselliğe ve gerçek çatışmalarla
açıkça yüzleşmemeye doğru çözülebilir. Terazi ilişkide sahte bir tatlılık,
sabır ve uysallık maskesi altında kendi bireyliğini tamamen bastırma
pahasına, mesut bir uyum görüntüsü yaratabilir. Kendi gereksinimlerinin
izini kaybedecek kadar bir başkasının bakış açısını anlayıp benimseyebilir.
öğrenmesi gereken; kendi özünden ödün vermeden kişisel özelliklerinden taviz
vermektir.
AKREP
Bilinçsizi bilinçliden ayırmak – Akrep`in hedefi budur. bütün sahteciliği yok edip, korkunun duvarları içinde saklananları açığa çıkarmak. En esas gerçeği ve ya hayatını dönüştürecek son kavrayışı aramak üzere bilincinin derinliklerine dalmak.
Rahatlatıcı her yalanı, yatıştırıcı her yarı-doğruyu, her düzmece pembe
tabloyu bozmaya, kendini tanımaya kati bir biçimde kararlı ve keskin bir
akıl. Bunlar Akrep`in kaynaklarıdır. içgüdüsel şekilde kuşkucudur. “Ne
görürsem göreyim, gerçek bundan fazladır.” Akrep bu içsel yolculukta
gölgelerin kapanına düşmezse araştırarak, hissederek içsel araziyi
algılayarak olgunlaşır ve derinleşir.
Stratejisi, sıhhatli şüphe ve kendinden bir adım uzaklaşıp perspektif
kazanmaktır.
Akrep bu içe bakış sırasında iki gölge içinde sıkışır: kendini aşırı
tanımak ya da çok az tanımak. Bunlardan birine yakalandığında bütün yoğunluğu
zehire dönüşür.
Kendini tanıma perspektifi kaybedecek kadar hızlı gelişirse, Akrep`in
buldukları bazan yüzleşebileceğinden çok aşırı olur. Karmaşık, çözülemez bir
ruhsal vaziyetle çökebilir. Kendini az tanıma da aynı oranda olumsuzdur.
Kendisi konusunda tatsız veya korkutucu bir şeyi kasıtlı şekilde bilincinden
irak tutmaya çalışabilir. Bir zaman sonra, bilinçdışına itilen lakin ortadan
kaybolmamış kaygıların kaynağının izi silinip nedeni bilinmeyen bir
doyumsuzluğa dönüşür. Ve Akrep yanlış maksata yönelir: para, güç, bir toz
taneciği barındırmayan konut.
öğrenmesi gereken; hayatımızın verdiği içsel vizyonu başkalarıyla mütevazi bir
biçimde paylaşmak, kendini aşırı ciddiye almaktan biraz vazgeçip kendine
gülebilmektir.
YAY
Yaşamın anlamını keşfetmek – Yay`ın hedefi budur. Yay`ın düşüncesi yaşantımızın görünürdeki bütün gelişigüzelliğinin arkasında müthiş bir seviye olduğuna güvenmektir. Bu düzenin anahtarını deneyimle, araştırmayla, gündelik hayatımızın akıl köreltici kalıplarını kırmaya istekli olmakla bulur.
Ayrıcalıklı fikir biçimlerine açık kalma ihtiyacında olan
Yay`ın bunun için seçebileceği yöntemlerden birisi yolculuktur. bu sayede
kendisininkinin dışında kalan kültürlerle gönüllü, açıkkalpli ilişkiler
geliştirilebilir. temel düşüncesi hem iç, hem de dış dünyanın ufuklarını
genişletmektir.
Yay`ın stratejisi, yaşamı bir macera benzeri, güvence düşünmeden yaşamak ve
arkasına saklanmakta olduğunu farkettiği her fikir veya görüşü gönüllü
olarak bir kenara bırakmaktır.
Bu stratejiler adına özgürlük zorunludur. Coşku, maceracılık, şen bir ruh
– bunlar Yay`ın kaynaklarıdır. hemen ahenk sağlayabilir, esnektir,
sıkıntılardan basit kurtulabilir.
Bu kaynaklar Yay`ın tıpkı sürede gölge yönünü açığa çıkartırlar. Pembe
gözlükleri, istekleri ve tedbirsizliği ile bir fazla bataklığa körlemesine
yürüyebilir. Her şeyi bildiğini sanmak, kibir, lütufkarlık, çok fazla
iyimserlik, boyunu aşma ve yanlış değerlendirme yüzünden Yay bir anda
trajedinin burcuna dönüşebilir. diğer gölgesi insan ilişkilerinde yaşanan
gerçek yakınlıktan kaçınmasında yatar. Bir göletin yüzeyinde sıçrayarak
ilerleyen bir taş benzeri hayatta kayarcasına ilerler ve lakin o kadar öğrenir.
öğrenmesi gereken; yoğunluğu ve odaklanmayı sağlamak, öğrendiklerini
hazmetmek ve içselleştirmek, ilişkilerinde kendisini ortaya koymak, arayışın
zenginliği ve derinliği için paylaşmaktır.
Bireyin doğası ile toplumsal kimliğini birleştirmek – Oğlak`ın hedefi budur. Oğlak bütünlüğün sembolüdür. Görülmez şahsi öz ile gözle görülmektedir toplumsal tavrın birleşmesi Oğlak`ın gelişimsel hedefidir.
Oğlak cemiyet içindeki yerini oluşturabilmek adına yenilgiler, belirsizlikler,
küçük kazançlarla geçen uzun zamanlar ve engellerle karşılaşır. Baskılara
dayanabilmek için iki kaynağa sahiptir: sabır ve öz disiplin. diğer
burçların aksine, o bekleyebilir. Kararını verdikten sonra, baskılara
aldırmadan rotasını çizer. hedefe erişmek adına bitkisel duyguların kontrol
edilmesi ve yönlendirilmesi lazımdır. Sakıncalı olan bunların tümüyle
bastırılabilir olmasıdır. Oğlak`ın başka kaynağı içgüdüsel pratikliktir.
Hayallerin hayatındaki yeri o hayallerin gerçekleşebilmesi olasılığına
bağlıdır. En üstün anlamda zirveye tırmanmak ister. Kendisine saygısı zaten
vardır ve kim olduğunu bilmektedir.
Stratejisi erken gelişme dönemlerinde yalnız başına zaman geçirmektir.
Ardından toplumun var ettiği dünyaya girer. Tek hedefi olmaktadır. Kendine tabii
geleni yapmak. Aldığı toplumsal rolde kendi özbenliğini anlatım edebilmek.
övgüye ve yergiye kayıtsız kalarak amacında ilerlemek.
Soğukkanlılığı ve duygularını kontrol altına alabilmesi tıpkı sürede
Oğlak`ın gölgesidir. Kendisiyle ve asıl duygularıyla bağlantısı kesilirse,
kararlılığı duraksarsa, soğukkanlılığı çarpıtılır. Bu, dışarda olaylara ve
hayatın gelişmelerine duygusal tepkilerin bastırılması şekilde gözlenir.
Oğlak buz gibi bir kayaya dönüşür. Bu gidişatın ilerisinde Oğlak öteki
gölgesiyle karşılaşır. Bu da tabii yalnızlığının yozlaşmasıdır. Yani
kimsesizlik. Hâlâ güçlüdür, fakat artık fena duyguları ve arzuları bulunur.
Kendi yöntemini kaybettiği adına başkalarının yöntemini saptamaya çalışır. kuvvet
peşine düşer. Tek amacı otoritesinin bölgesini genişletmektir. içinde bulması
gereken saygı ve onayı dışarıda bulmaya çalışır. Kalbinin talebine
kulağını tıkar, ait olmadığı bir toplumsal rolün ve sorumlulukların kurbanı
olarak ölür.
öğrenmesi gereken; umutsuzluğa ve hayalkırıklığına kapılmadan, korku dolu
düşünceleri bir tarafa bırakmaktır. Kendine özgü ve hususi olan yolu bulup,
bunun için kendine güvenmek, yani kaderini bulup, onu kabullenmektir.
KOVA
Bireyliğin geliştirilmesi – Kova`nın hedefi budur. Kova toplumun kendisiyle ilgili beklenti ve planlarını kendi gerçek bireyliğinden ayırmak, kendi hayatını yaşama hakkını savunmak için hiç bir desteğe ihtiyaç duymadan dünyanın önünde durmak ister.
Kova`nın kaynağı dehası ve inatçılığıdır. Deha yeniyi öğretilmeyen yollarla
düşünebilme yeteneğidir. Ve Kova bu yetenekle donatılmıştır. ayrıcalıklı düşünür.
Ana akım dışındaki düşünce alanları onu mıknatıs gibi çeker. En ölümcül
düşmanı kabile içgüdüsüdür. Kova pederşahi hiyerarşilere karşı içgüdüsel bir
güvensizlikle doğar.
Tek stratejisi ödün vermeden kişisel özgürlüğünü ve bireyliğini korumaktır.
Kova kimse onunla aynı fikirde olmasa bile, seçimlerinin doğru olduğundan
emindir. Kendisine doğru uzanmış suçlayıcı parmaklara inatçılığı ile karşı durur.
tıpkı inatçılığı onun gölgesidir. Kendi hayatını biçimlendirmek hakkında
direneceğine, geleneksel rolü izler. Ve mevcut özgürlük duygularını daha
güvenli görünen arenalarda sergiler. dahi yok olur. başka gölgesi olan
sembolik isyan başlar. Bireyliğini ve olağandışı deneyimler yaşama hakkını
savunacağına, bu enerjiyi anlamsız garip davranışları savunarak harcar.
Bireyliği gelişmeyince bu eksantrikliklerin arkasına gittikçe daha çok
saklanır. yapay öz güvenine karşın, mesafeli, hatta belki soğuk gözlerin altında boşluk ve yitik bir insan bulunur. öğrenmesi gereken; gerçek gereksinmelerini ve dünyadaki gerçek amacını belirlemek, kabul edilme umudu ve sosyalleşme uğruna bireyliğinden ödün vermeden kendini ifade etmektir.
BALıK
Kendini aşmak, farkındalık – Balık`ın hedefi budur. Balık yaşantımızın dramaları karşısında kendini aşma, esinlenme ve sükunet deneyimleme yönümüzü temsil eder. Balık burcu ruhsal deneyimler yaşamak, fizikötesi dünyalara ulaşmak yada bir hapishane gibi gördüğü bedeninin sınırlarından kurtulmak için büyük arzu duyar.
Empati, duygudaşlık ve şefkat Balık`ın kaynaklarıdır. Balık`ta kişilik
esnektir. Değişken koşullara göre eğilir, bükülür ve akar. başka insanları
anlamak, onlara şefkat duymak ona bitkisel gelir. Bu dünyanın değerlerine önem
vermez. Balık, dinleyen ve yargılamadan düşünen büyük spiritüel
danışmanların burcudur. Balık`ın amacına erişmek adına yaşamın adımız,
rütbemiz ve süratli numaralarımızdan fazlasını içermesi zaruridir. Balık üstün
açıdan dünyayı gözlemlemek yerine, dünyayı gözlemleyen aklı gözlemler.
Balık`ın stratejisi dünyayı bırakmaktır. Yöntemi, objektif evrene inancı
yıkmak üzerinde yoğunlaşmıştır. Balık, yaratmak için bu kesinlikten
kurtulmalıdır. Balık “büyük kaçışın” burcudur. Dünyadan kaçışın değil, daha
ziyade güçlendirdiğimiz egolarımızın zulmünden kaçışın. Rekabetten uzak
durmak, yardıma hazır olmak, şefkat, merhamet – şayet Balık bu davranışları
geliştirebilirse, dünyasal varlıklarının iniş çıkışlarını, kaygılarını
olgunlukla, ağırbaşlılıkla izleyebilirse fazla canlı ve uyarıcı bir yaşam onun
gelişimsel hedefini destekler. sırf olayların ve nesnelerin zihinden
bağımsız bulunduğu düşüncesinden kaçınması gerekiyor.
Balık objektif dünyadan subjektif dünyaya kaçtığında gölgesiyle karşılaşır.
Zihni hayaller, etkilenmeler seliyle ve ürkütücü his dalgalarıyla dolar.
Kendini aşma dürtüsünü ve bunu nasıl yapacağını şaşırır. Benliğinin
derinliğinden gelen bu patlamalar yaratıcılığa yönlendirilmezse gücünü
tüketir. Gerçeklerden kaçar. Bu kaçış bir ilham içermez. sadece uyuşma ve
hissizleşme içerir. Her zorlukta arka döner. Zevklerinin içinde kendini
kaybeder. Ve fena kaderinin kurbanı bulunduğu duygusu ile kendi zamanının
geleceği günü bekler.
öğrenmesi gereken; net bir kimlik duygusu geliştirmek, hayal dünyasında
kaybolmadan, esinlerini objektif dünyada evrensel yaratıcılığa
dönüştürmektir.
OğLAK
İnsanın doğası ile toplumsal kimliğini birleştirmek – Oğlak`ın hedefi budur.
Oğlak bütünlüğün sembolüdür. Görülmez kişisel öz ile gözle görülür toplumsal
tavrın birleşmesi Oğlak`ın gelişimsel hedefidir.
Oğlak cemiyet içindeki yerini oluşturabilmek adına yenilgiler, belirsizlikler,
küçük kazançlarla geçen uzun zamanlar ve engellerle karşılaşır. Baskılara
dayanabilmek için iki kaynağa sahiptir: sabır ve öz disiplin. diğer
burçların tersine, o bekleyebilir. Kararını verdikten sonra, baskılara
aldırmadan rotasını çizer. maksata erişmek adına natürel duyguların kontrol
edilmesi ve yönlendirilmesi gerekir. Sakıncalı olan bunların tümüyle
bastırılabilir olmasıdır. Oğlak`ın başka kaynağı içgüdüsel pratikliktir.
Hayallerin hayatındaki yeri o hayallerin gerçekleşebilmesi olasılığına
bağlıdır. En üstün açıdan zirveye tırmanmak ister. Kendisine saygısı zaten
bulunur ve kim olduğunu bilmektedir.
Stratejisi erken gelişim dönemlerinde yalnız başına zaman geçirmektir.
Ardından toplumun var ettiği dünyaya girer. Tek hedefi bulunur. Kendine naturel
geleni yapmak. Aldığı toplumsal rolde kendi özbenliğini ifade edebilmek.
övgüye ve yergiye kayıtsız kalarak amacında ilerlemek.
Oğlak
Soğukkanlılığı ve duygularını denetim altına alabilmesi aynı sürede
Oğlak`ın gölgesidir. Kendisiyle ve asıl duygularıyla bağlantısı kesilirse,
kararlılığı duraksarsa, soğukkanlılığı çarpıtılır. Bu, dışarda olaylara ve
yaşamın gelişmelerine duygusal tepkilerin bastırılması olarak gözlenir.
Oğlak buz gibi bir kayaya dönüşür. Bu gidişatın ilerisinde Oğlak diğer
gölgesiyle karşılaşır. Bu da natürel yalnızlığının yozlaşmasıdır. Yani
kimsesizlik. Hâlâ güçlüdür, ama bundan sonra kötü duyguları ve arzuları olmaktadır.
Kendi alternatifini kaybettiği adına başkalarının şeklini saptamaya çalışır. güç
peşine düşer. Tek amacı otoritesinin alanını genişletmektir. arasında bulması
gereken saygı ve onayı dışarıda bulmaya çalışır. Kalbinin isteklerine
kulağını tıkar, ait olmadığı bir toplumsal rolün ve sorumlulukların kurbanı
olarak ölür. öğrenmesi gereken; umutsuzluğa ve hayalkırıklığına kapılmadan, korku dolu
düşünceleri bir tarafa bırakmaktır. Kendine özgü ve hususi olan yolu bulup,
bunun adına kendine güvenmek, yani kaderini bulup, onu kabullenmektir.