Bazı Ayet Ve Esmaları Çok Okumak Zararlı Mı? Değil Mi?
Kur’an-ı Kerim’in Yüce Allah’ın bize gönderdiği en büyük hediye, en büyük lütuf olduğundan hep bahsettik, Bizim bahsetmemizden ziyade, bu bilinen en büyük gerçektir. Yüce Yaradan Bakara Suresi 186. Ayetinde buyuruyor:
” Habibim, Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.”
Peygamber Efendimizin (S.A.V.) Hadisinden “Dua Mü’minin Silahıdır”
Allah Teala, bizlere güzel isimleri ile kendisine dua etmemizi emretmiştir. ilahı emir Araf Suresi 180. Ayetinde belirtiliyor:
“En güzel isimler Allah’ındır. O’na bu güzel isimlerle dua edin. Allah’ın isimlerinde yanlış yola sapanları terkedin. Onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir”
Allah’a güzel isimleri ile dua iki şekilde olur.
Bazı Ayet Ve Esmaları Çok Okumak Zararlı Mı? Hakkında Gerçek Bilgiler
- Birincisi, bu isimlerden biri, birkaçı veya hepsi ile O’nu yüceltmek, övmek ve zikretmek şeklindedir. Bu usulde sayı yoktur, kalbinden geçen kadarı vardır…
Şöyle ki; Allahtan yalnızca onun rızasını isteyerek, onu yüceltmek, O’na olan sevgimizi göstermek ve O’nu övmek için yapılan zikirdir. Bunda herhangi bir sayı gözetilmez. Herhangi bir gün beklenilmez. Yüce Rabbimizi Kur’an’da buyuruyor:
“… Allah’ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin…”(Nisa Suresi, 103) ayetiyle, Allah (cc) insanın her durumda ve her şartta Rabbimiz’i anıp O’na dua edebileceğini haber vermiştir. Dolayısıyla Allah (cc)’a sığınıp dua eden ve O’ndan yardım dileyen bir kimse için önemli olan, Allah (cc)’a karşı olan samimiyeti ve teslimiyetidir. Bu konu ile ilgili güzel bir hikaye:”Dervişin biri, diyar diyar gezerken, bir kucak dolusu elma ile bayırlar aşan bir genç kıza rastlamış…
Bozkırın sıcağında yorgunluktan al almış kızın yanakları. Derviş şöyle bir bakmış kıza, bir de kucağında ki elmalara…
“Nereye gidersin? Ne doldurdun kucağına?” Diye sormuş derviş.
Uzak bir tarlayı işaret etmiş kız:
“Sevdiğim çalışıyor orada, ona elma götürüyorum.”
“Kaç tane” diye soruvermiş derviş.
Kız şaşkın: “İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç” deyivermiş…
Ve usulca koparıvermiş derviş elindeki tespihin ipini…”
Kız sevdiğine elma toplamış, en çok ne kadar taşıyabilirse o kadar götürüyor. Saymıyor götürdüğü elmaları, işi saymak, derdi saymak değil, işi sevdiğini mutlu edebilmek için ne kadar fazla götürebilirse o kadarını sevdiğine taşımak. Derviş ise belli ölçüde yapıyor. Hep sayıyor. Derviş kızın cevabına karşılık tespihini koparıyor.Çünkü en büyük sevgi Allah’adır.
Hiç ona karşılık yaptığın şey sayılır mı?
- İkincisi de, bu güzel isimlerle Allah Teala’dan bir şey istemek, ilahı huzura ihtiyaç ve dertlerimizi açmak, onlarla yalvarmak şeklinde olur. Bu usulde esmaların sayıları ve okuma saatleri vardır…
Esma-i hüsnayı günlük vird olarak okumak isteyenler bunu kendi tercihleriyle değil, ehli olan bir alimin tavsiye ettiği usulde yapmaları daha uygundur. Bir ilaç, zamanında ve usulünde alınmaz ise, çoğu defa hastanın hastalığını artırır.
Esmalarında okunma zamanları ve sayıları vardır. Elbette herşey de kural olduğu gibi Esmaların okunmalarında da kurallar vardır. Bunu sadece Esmalarda düşünmeyelim; Belirli bazı dualar ve Ayetlerinde okunmasında kaidelerin olduğu gerçektir.
Kul, yüce Rabb’ine hangi derdini açacak ise, ona uygun bir ismi zikrederek dua eder.
Mesela günahlara bulanmış fakat içi yanıp pişman olmuş bir kul elini açıp,
Ya Gaffar: Ey günahları affeden,
Ya Rahim: Ey kullarına çok acıyan,
Ya Settar: Ey günahları örten,
Ya Tevvab: Ey tövbeleri kabul eden Allahım, beni affet diyerek affını ister.
Başı darda kalıp bunalan bir kul,
Ya Rahman: Ey kullarına rahmet eden,
Ya Alim: Ey kullarının halini en iyi bilen,
Ya Hakim: Ey her işi hikmet üzere olan,
Ya Aziz: Ey her şeye ve herkese hükmü geçen,
Ya Kadir: Ey her şeye gücü yeten Allahım, benim şu sıkıntımı gider diye dua eder.
Diğer isimlerle yapılan dualar da böyledir.
Peki bir şeyi anlamak için ne yaparız?
Bir şeyi anlamanın yollarından biri de yine onu sıkça tekrar etmektir. Tekrar edilen şeyler, hafızada yer eder. Bu şey ilahı isim ve sıfatlardan biri olunca o bir çeşit zikir olur. Zikir, zikreden kimseyi zikrettiği zat ile beraber eder. Allah Teala’nın,
“Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim” müjdesi zikir eden için en büyük bir saadettir.
Bu isimleri nerede, ne zaman, nasıl okuyacağız?
Hayatımızın başından bugüne kadar bakalım…
Biz her gün bu isimlerle iç içe hayat sürüyoruz. Daha doğrusu biz o güzel isimlerln tecelli ve bereketiyle hayatta ve ayaktayız. Bizler ruhumuzla mana aleminde yüzerken, anne rahminde şekil alırken, doğarken, büyürken, bir ömür bu alemde yaşarken, ölürken ve öldükten sonra yeni hayatla tanışırken hep ilahı isimlerin tecellilerinde yaşıyoruz. Bize düşen, üzerimizde ve gözümüzün önünde cereyan eden şeyleri bir nebze düşünmek ve bir gerçeği farketmektir. O gerçek şudur: Alemde yüce Allah’tan başka kendisine ibadet edilecek, boyun eğilecek, el açılıp bir şey istenecek başka bir ilah yoktur.
Esma-i hüsnayı çerçeve yaptırıp duvara asmakla yetinmemeliyiz. Bizden istenen, onu ezberleyerek veya yazılı metinden okuyarak yüce Rabbimiz’j zikretmektir. İslam büyüklerinin tavsiyesi ile, esma-i hüsna zikredilerek maddi manevi birçok hastalık tedavi edilebilir. Bunun için ihlas, edep ve helal lokma şarttır.
DUA, HAVAS VE ESMA OKUMALARINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR
Gerek maddi, gerekse manevi bir konuda dua etmek isteyen kimsenin bazı noktalara dikkat etmesi gerekmektedir.
- Okuduğu Duaların, Havas’ların ve Esmaların Allah (C.C.) tarafından kesinlikle kabul edileceğine ve isteklerinin kendisine verileceğine inanmalıdır. kalbi ve tüm duygularıyla Allah’a (C.C.) yönelmeli, fikri olarak da isteğiyle meşgul olmalıdır. Acaba olur mu veya olmaz mı diye şüphe duymamalı tereddüt etmemelidir. Kalbinde tam bir iman ve inanç olmadan okumak boşa zahmet çekmektir. Kesinlikle bilinmelidir ki şüphe, tereddüt ve aklından geçirdiği şeyler Esmaların ve Duaların Ruhaniyetlerine gizli değildir, böyle kimselere Ruhaniler yardımcı olmazlar.
- Her şeyin Allah’ın (C.C.) dilemesiyle meydana geleceğine kesinlikle inanmalıdır.
- Okumaya başlamadan önce okuyacağı Duayı tertipleyen bir şeyh yada Alim ise, üç İhlas-ı Şerife ve bir Fatiha okumalı, onun Ruhaniyetine hediye etmeli, ondan yardım dilemelidir veya bildiği bir Kamil insan varsa yapacağı işi ona söylemeli ve onun ruhani olarak yardımını almalıdır.
- Duygusal ve fiziksel olarak kendini her şeyden arındırmalı, hiçbir şey düşünmemeli, hiçbir şeyle meşgul olmamalı sadece olmasını, yerine gelmesini istediği şeye kendini motive etmelidir.
- Dinen, ahlaken kötü, aşağılık bütün düşünceleri aklından ve kalbinden atmalıdır.
- Mümkünse Duasını yapmak için tenha bir yere çekilmelidir.
- Günah işlememeli, yalan söylememeli, gıybet etmemeli, sadaka vermeli ve çok iyilik yapmalıdır.
- Dua, Havas ve Esma okunurken dikkat edilecek en önemli noktalardan biri de temizliktir. Bunlar da vücutta temizlik, giyimde temizlik ve Dua okunacak yerin temizliğidir.
- Vücut temizliği : Cenabet ve hayız gibi şeylerden temiz olmaktır. Ruhanilerden yardım almak aptesli olmaya bağlanmıştır. Bundan başka vücudun her tarafı necasetten ve her türlü pisliklerden temiz olmalıdır. Bunu temin etmenin en garantili yolu okumaya başlamadan önce gusül aptesti almaktır.
- Giyimde temizlik : Tüm giysilerde, iç çamaşırlarda necaset, kan, kir ve benzeri pisliklerin olmamasıdır. Duaya başlamadan önce tüm giysiler değiştirilmeli ve temizleri giyilmelidir.
- Dua okunacak yerin temizliği : Dua okunacak yer iyice süpürülmeli, varsa örümcek ağları temizlenmeli, canlı resimleri varsa kaldırılmalı, kedi köpek gibi hayvanlar uzaklaştırılmalıdır. Dua okunacak yer kötü koku gelebilecek tuvalet veya benzeri yerlerden uzak olmalıdır.
- Okumaya başlamadan önce gerekli şartlardan biri de niyettir.’’Ya Rabbi, sen mutlak güç ve kudret sahibisin. Gizli ve açık her şeyi bilirsin. Senin emrin ve iraden, iznin ve müsaaden olmadan hiçbir şey meydana gelmez. Sen vadinde sadıksın, Sen sözünde durursun, verdiğin sözden geri dönmesin, bana Dua edin icabet edeyim buyurdun. Lütuf ve kereminden (burada neyin olmasını istiyorsak ekleyeceğiz ) işimde bana yardımcı ol. Rabbani Lütfunu bana yardımcı kıl, Sübhani hidayetini bana rehber et ‘’ demeli benzer kelimelerle zayıflığımız ve ona ne kadar çok muhtaç olduğumuz belirtilmeli, daha sonra Duaya başlanmalıdır.
- Okumaya başlamadan önce üç gün veya en azından bir gün oruç tutulmalı bir miktar zeytin yada hurmayla oruç açılmalıdır. Karın tıka basa dolu bir şekilde okumaya başlanmamalıdır. Okurken midede haram ve şüpheli bir şey olmamalı, soğan, sarımsak gibi kötü kokulu gıdalar yenmemelidir. Okuma zamanında hayvansal gıdalardan perhiz edilmelidir. Bu şartlar yerine getirildikten sonra kıbleye doğru yönelerek iki dizinin üzerine oturmalı ve eller dizin üzerinde huşu ile okumaya başlanmalıdır.
- Duaya başlamadan önce tütsüye kesinlikle ihtiyaç vardır. Hayırlı işler için günlük, öd ağacı, amber kabuğu gibi güzel kokular, kötü işler için şeytan tersi, katır tırnağı, kırmızı sarımsak, keçi kılı gibi kötü kokulu tütsüler kullanılır. Eğer yapacağınız işlerin özel tütsüleri varsa o tütsüler kullanılır.
- Okumaya başlamadan önce tütsü hazırlanır, niyetle beraber yavaş yavaş yakılmaya başlanır ve okuma devam ettiği sürece tütsü söndürülmez. şayet okunacak Dua uzun saatlerce sürecek ve iki dizinizin üzerinde devamlı oturamayacak durumda iseniz istediğiniz gibi oturabilirsiniz ama Duayı yine iki dizinizin üzerinde bitirmelisiniz.
- Duaları uygun zamanlarda okumalısınız, en uygun zaman gece yarısından sonra herkesin uykuya daldığı zamandır. Şayet okunacak Duanın kendine has bir saati varsa, o da kendi zamanında okunur.
- Dua ile bir şeyi elde etmek isteyen kimse çok gayret göstermeli ve çok çalışmalıdır, Allah (C.C.) bazen gerekli şartları yerine getirmeyi unutan bir kulunun isteğini, çok çalışıp emek sarf etmesinden dolayı verir. Herkes azmine ve çalışmasına göre amacına ulaşır. Yüce Kuran-ı Kerimde Allah (C.C.) “İnsana ancak çalışmasının karşılığı vardır” der.
- Bir işe başlarken bunu insanlardan gizlemeli, Duanın, Esmanın yada işin karşılığını gördüğü zaman, bunu nasıl elde ettiğini ve ne yaptığını kimseye söylememelidir. İşin sırrının açıklanması Ruhanilere hoş görünmez.
- Dua okuyan kimse güzel kokular sürmeli ve bu kokuları yanında bulundurmalıdır. Ruhaniler hoş kokulara yakın olmayı severler.
- Dua ve Esma okuyan kimsenin hali isteğine uygun olmalıdır. Durumuyla uygun olmayan istekler istenmemelidir.Tüm şartları yerine getirmiş olsa da Ruhaniler bunun aklı yoktur, cahildir der ve ona yardımcı olmazlar.
- Ben şimdiye kadar çok günah işledim, ben günahkarım Allah (C.C.) benim Duamı kabul etmez diye düşünmemeli ne kadar aciz olduğunu belirterek Dua etmeyi bırakmamalıdır.
- Bir kimse dilek dilese, Dua etse ve yerine gelmez ise bunun suçunu Duaya yüklememeli kendine bakmalıdır, ya şartlara riayet etmemiş, gereğini yerine getirmemiş yada bir eksiği vardır çünkü, Allah (C.C.) sözünden asla dönmez..
İnsan olarak, Allah’ın yarattığı en şerefli, en onurlu varlıklar olarak hak ettiğimiz yerde olmamız, daha iyi yarınlara, daha sağlıklı ve mutlu günlere ulaşmamız dileği ile…