İranlılar, Antik Yunan Horoskop Astrolojisi ile, metre 222-237 zamanları içinde tanıştılar. Bu devirde, iran kralı bilimsel çalışmalardan haberdar olmak adına başka ülkelere casuslar göndermişti. mt.S. 381’de Dorotheus’un “Pentateuch”un (Kitap ııı) metninin Arapça’sına bir iran horoskopunun eklendiği bilinmektedir. iranlılar, 3. ve 6. yüzyıllar arasındaki dönemde Hindistan’dan astronomi ve astrolojiyle ilgili kitaplar da almışlardır.
Arap dönemindeki en büyük astrologların çoğu iranlıydı ve öğrettikleri astroloji hem Hint, hem de Yunan Astrolojisi’nden epey bir farklıydı. 8. yüzyılda, astrolojinin batı dünyasında bugün bildiğimiz biçimine gelmesinde en büyük katkı sağlayanlardan birisi, hiç kuşkusuz Müslüman bir aydın olan iranlı astrolog Ebu Ma’şar’dır (Cafer ibn-i Muhammet). Sarayın astroloğu ve de yetkin bir astrolog olan Ma’şar yaklaşık elli kitap yazmıştı. Ortaçağ dönemindeki yazarların hepsi iranlı astrolog Ebu Ma’şar’ın m. 9. yüzyılda Bağdat’ta yazdığı ve 12. yüzyılda Avrupalı alimler sebebi ile Latince’ye çevrilen bir çalışmasından etkilenmiştir.
Ebu Ma’şar’a göre gökyüzü ve gezegenler canlıdırlar ve aşağılarında bulunan dünyayı yönetirler. Ebu Ma’şar da gezegenlerin canlılığı ve varoluş hakkında teorilerinde Aristo’yu esas almıştır. Ebu Ma’şar, dönüş haritalarına ve astrolojideki öteki zamanlama faktörlerine ciddiyet vermekteydi.
Ortaçağ Astrolojisi olarak anılan ve Antik Yunan, Pers ve Hindu astrolojik fikirlerinin bir sentezi olan bu zamanı, üçüncü antik akım astrolojisi şekilde da değerlendirebiliriz. özellikle 775 ile 925 zamanları arasındaki sima elli yıllık dönem, Arap Astrolojisi’nin altın çağı oldu.
Ortaçağ Hıristiyan Batısı, astrolojiyi, 12. yüzyılda Avrupa’nın astrolojiyle tekrar tanıştığı esnada, Araplardan almıştır. Arap Astrolojisi’nin yaygınlaştığı 12. yüzyıla kadar devam eden bu devirde, Arap veya Müslüman olsun olmasın, Arapça eserler veren Maşa’allah, Ebu Ali el-Hayyat, ibn-i Ezra, El Biruni benzeri astrologlar, bugünkü batı astrolojisinin temellerini atmış oldular.
Bu zamanın astrologları, açı toleransları, Jüpiter ve Satürn dönüşleri, gezegensel etkileşimler, doğru zaman seçimi ve Saat Astrolojisi, Güneş Dönüşü haritaları üzerine bilgiler verdikleri, birbirinden kıymetli eserler ortaya koydular. gerçekte Arapların vardıkları bu noktada, Dorotheus’tan bilhassa bahsetmek gerekmektedir.
Dorotheus’un “Pentateuch” adlı eserinden çok yararlanan Araplar, Ptolemy’nin “Tetrabiblos”ta salık verdiği genel göstergelere bel bağlamak yerine, ciddi ölçüde tesadüfi göstergelerden (konut yöneticilerinden) istifade ettiler.
Ortaçağ Astrolojisi’nin en kayda değer isimleri Maşa’allah, Ebu Ali el-hayat, Ebu Ma’şar, Alkabitus, ibn-i Ezra, El-Biruni, Guido Bonatti, Johannes Schöner ve Michelle de Nostradamus’tur.
296
previous post